Barkodun Tarihçesi

Barkodun tarihçesi 1948 yılında Bernard SILVER tarafından ilk adımı atmasıyla ortaya çıktı. Silver, Drexel Teknoloji Enstitüsü’nde gıda üreticilerinden birinin dekanlardan birine, alışveriş sırasında ürünlerin kasalarda otomatik olarak çıkmasını sağlayacak bir sistem için araştırma yapmalarını önerdi.

Dekan bu araştırma istediğini kabul etmedi. Silver, bu fikre kulak misafiri olarak, Drexel üniversitesinde birlikte çalıştığı arkadaşı Joseph Woodland’a anlattı. Joseph bu fikirden oldukça etkilenmişti. İlk fikirleri UV ışınlarından etkilenmeyecek mürekkep ile simgeler oluşturmaktı. Barkodun tarihçesinin oluşması için ilk adım atılmış olacaktı. Birlikte bu konu ile ilgili deneme yapmak için cihaz oluşturmaya başladılar. Oluşturdukları sistem çalışmaktaydı fakat birçok sorunla karşılaştılar. Woodland çalışabilecek daha farklı fikirlere sahipti. Bu nedenle Silver’dan ayrılarak büyükbabasının Florida’daki dairesine yerleşti. Burada bu sisteme bir çözüm bulup düşünmek için kendine ait bir mekân hazırladı. Birkaç hafta üzerinde çalıştıktan sonra elinde bir çözüm yolu bulmuştu. Lineer barkod sistemi hazırlamıştı. Bu sistemi, sinema film müziği kayıtlarından ve Morse kodlarından oluşturdu. Morse kodlarında bulunan nokta ve kısa çizgileri uzatarak dar ve geniş çizgiler oluşturmuştu. Çalışması için denemeler yapmaya başladı ve en sonunda dar ve geniş çizgilerden ışık yansıtılmasıyla oluşacak şekilde uyarlamayı başarmıştı.

Elindeki fikirlerle Drexel’a geri döndü ve hemen patent işlemlerine başladı. Woodland çizgilerin nasıl olması gerektiğine karar verirken, Silver da üzerinde bulunan kodların tam olarak ne şekilde olması gerektiğini araştırdı. 20 Ekim 1949’da patent dosyası alabildiler.

İlk barkod okuyucusu cihazını New York’da Woodland’ın evinde yaptılar. Yaptıkları cihaz bir masa kadar büyüktü. Güneş ışınlarından etkilenmemesi için siyah bir muşamba ile cihazın örtülmesi gerekiyordu. Denemeler yaptıktan sonra istediklerini elde etmeyi başardılar. Basılmış bir materyal üzerindeki bilgileri elektronik olarak okuyan bir cihaz yapmışlardı.

Patent Kabulü

1952 yılında patentleri onaylandı. 1962 yılında Philco ile anlaşarak patentlerini satmaya karar verdiler. Silver’ın ölümü üzerine Philco patenti RCA’ya sattı. RCA birkaç endüstri koluyla uğraşacaktır; bundan önce ise bilgi işleme konusunda demiryolu endüstrisi ile karşımıza çıktı.

Demiryolu endüstrisinde ise David J Collins karşımıza çıktı. Collins’in aklında arabaların otomatik olarak tanınması için kullanılacak bir sistem vardı. Bu sistemde arabalara ait etiketlerin kullanılmasını planladı. Düşündüğü etiketler 0-9 arasında rakamları temsil ederek arabanın bilgilerini belirlemekti. Collins bunun da ilerisini düşünerek çalıştığı şirkete teklifte bulundu. Fakat şirket tarafından reddedildi. Bunun üzerine Computer Identics Corporation ile birlikte çalışmaya başladı. Kurmuş oldukları sistem başarılı olmaya başlamıştı. Kurdukları sistemde Woodland’ın 500 wattlık lambasının yerine bir miliwattlık neon lazer kaynakları kullandılar.

1969 yılının bahar döneminde Computer Identics ilk iki barkod sistemini kurmayı başarmıştı. Kurdukları ilk sistem Michigan’daki General Motors Pontiac fabrikası tarafından üretilen arabaların üretim ve dağıtımının takibinin yapılması için kullanıldı. İkinci sistem ise, General Trading Company’in New Jersey’deki liman için gerekli dağıtım işlerini kontrol etmek için kuruldu ve kullanıldı.

RCA gelen teknolojiyi fark ederek Computer Identics şirketine yardım etmeye başladı. 1970 yılının ortalarında barkod sistemleri ile ilgilenmek için bir komite kuruldu. Artık barkod hakkında daha fazla ilgilenmeye ve bunu tüm pazara duyurmaya başladılar.

Barkod Sisteminin Düzene Ulaşması

1960’ların sonunda kurulan sistemler artık daha basit ve anlaşılır hale geldi. 26 Haziran 1974’te sistemlere ait tüm testler tamamlandı ve ISO gibi standartlar oluşturuldu. İlk olarak bir süpermarkette bir kutu sakız barkod okuyucu yardımıyla satıldı. Başlarda bu durumun yayılması oldukça yavaştı. Bunun nedeni ise sistemin kullanılması için ürünlerin üzerinde barkodların olması gerekmesiydi. Yıllar geçtikçe firmalar ürünlerinin üzerine barkod basmaya başlamış ve 1994’lü yıllarda marketlerin 33’ü bu sistemi kullanmaya başlamıştır. Günümüzde ise hemen hemen her markette artık barkod okuyuculu sistemler bulunmaktadır.

Woodland 1992’de Ulusal Teknoloji Ödülü almıştır. Fakat barkod sistemleri sayesinde asla zengin olamamıştır. Woodland Barkodun Tarihçesi ne giriş yapmıştır fakat bunu asla kullanamamıştır.